
Bu dersi okul hayatımda kendimi en rahat ifade edebildiğim ders olması sebebiyle tek bir yazıya sığdırmak istemiyorum. Bana kendimi sınıfın süper starıymış hissi verdirtmesi, sadece sınıf arkadaşlarımın değil hocaların da ders boyu tepeme gelip beni izlemeleri de buna sebeptir.
Ona isim olarak neden resim-iş dediler, “resim” kelimesi bir başına çok mu basit geldi, yoksa sadece iş olsun diye mi eklendi o iş. Bu işi kimse önemsemedi ve nerdeyse kimse söylemedi yıllarca. Ona kısaca resim dendi. Çünkü bu derste herkes sadece resim yapardı, işi düşünmeden. Ama derslerden birinde ben öyle bir iş ettim ki resim o işin gölgesinde kalmıştı.
90’ların başlarında, henüz genç kızlar “Tarkaaaaan!” diye bir yerlerini tam olarak yırtmaya başlamamışlarken, resim derslerinde gördüğüm Tarkan muamelesinden sıkılmaya başlamış farklı bir şeyler yapmak istemiştim. Çünkü resmen fikirlerim çalınmaya başlamıştı. Ben ne çizersem sınıfın yarısı benim resimlerime bakıp aynını çizmeye başlıyordu. Onların düşük not almasını istemek gibi bir kötü bir niyetim de yoktu. Ama nasıl ki ben düşünüp yeni bir fikir üretebiliyorsam onlar da yapmalıydı.
Yine bir kasım ayı olmalıydı ki öğretmenimiz 10 Kasım’la ilgili bir resim yapmamızı istemişti. İlkokul öğrencisi kapasitesine sığacak kadar düşünüp taşınıp konuyla alakalı bir resim çizmeye başladım. Ama o, benim resmime bakıp da çizmeye başlayanlar -hep yaptıkları gibi- bu sürede zaman geçirdi. “Fazla resim kağadın var mı, benim dosyam evde kalmış ya”, “Hocam, Naim boyalarımı almıştı getirmemiş” gibi benzer konuşmalarla oyalanıp geldiler. Onlar gelince ben bir sahtekarlık yaptım ki hala bu sahtekarlığımla gurur duyarım. Masama geldiklerinde, kendi çizdiğim resmi saklayıp yan tarafta konuyla alakasız çizdiğim başka bir resmi önüme çektim. Bu alakasız resme aptal aptal bakıp gittiler. Dersin ilerleyen dakikalarında resim öğretmenim yanıma gelip bu duruma şahit oldu ve gülmeye başladı ama bir şey söylemeden gitti. Sınıfın yarısının 10 Kasım resminde Kızılay çadırı çizmesine sebep olmuştum. Pişman değilim yine olsa yine yaparım. Millet düşünmeyi beceremiyorsa dalga geçmek mübahtır.
İlk bu yazıyı okudum benden de birşeyler olduğunu gördüm.. :)
YanıtlaSilBen de az resim çizmedim, severek çiziyordum arkadaşlarıma da.. :)
Bu konuda senin kadar şeytan olamadım.. :P
Kendinden bir şeyler bulman ne güzel. Hayat zaten senden benden bizden ondan geriye kalanların bütünü değil mi? Değil bence.
YanıtlaSilBazı insanları şeytan dürter, sonra akıllarına hinlik gelir.
Bazı insanlar direk şeytanı dürter, şeytana hinlik verir. Önemli olan çok kullanılmayan hinlik kelimesi ne demek onu bilmek.